ÇMD Ekibi, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndaydı

Dernek olarak 1 Mayıs 2015’te yürürlüğe giren Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun’un, taşıdığı belirsizlikler nedeniyle sektörde negatif bir etki yaratabileceği uyarısında bulunmuştuk. Son yayınladığımız Pazar araştırması sonuçlarımızda da bu düzenlemenin ilk etkilerini açıkca gördük. Bu bağlamda Gümrük ve Ticaret Bakanlığını ziyaret eden ÇMD Temsil Heyeti, İç Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Sn. Adem Başar’ı makamında ziyaret etti. Düzenlemenin hayata geçmesi ile sektörde yaşanılan sıkıntılar aşağıdaki başlıklarda detaylı olarak Sn. Başar’a aktarıldı ve Genel Müdürlük tarafından değerlendirme yapılarak ÇMD Temsil Heyetine bilgi verileceği yönünde söz alındı;

- Müşteri memnuniyeti anket aramaları ile vatandaşın daha iyi hizmet almasını amaçladığından, ticari ileti olarak değerlendirilmemesi ve bu amaçla kurulan iletişimin kanun kapsamı dışında tutulması ,

 - Telefonda sözlü olarak alınan onay diğer kanallardan farklı ve interaktif olduğu için ayrıca aynı gün içinde onayın alındığı bilgisi tekrardan farklı bir kanal üzerinden iletilmesine gerek olmaması,

 - Telefonda kurulan sözlü iletişimde MERSİS numarasının verilmesi, numaranın akılda kalması da imkansız olduğundan görüşme sürecini hem alıcı hem de firma açısından zorlamaktadır. Telefon ile kurulan iletişimde MERSİS numarasının söylenmesi zorunluluğunun olmaması,

 - Ret bildiriminin telefon ile kurulan sözlü iletişimde her defasında söylenmesi alıcının reddetme eğilimini arttıracaktır, ticari faaliyetin önünü kesecektir. Telefon ile kurulan sözlü iletişim, diğer kanallardan farklı olarak değerlendirilerek her defasında ret bildirimi yapılması zorunlu olmaması,

 - Aracı hizmet sağlayıcı konumundaki dışkaynak çağrı merkezlerinin kendilerine ait marka adı, ünvan veya işletme adı bilgilerini alıcı ile paylaşması süreç ve iş modeli açısından uygun değildir. Alıcıda kafa karışıklığına, güven sorununa ve pazarlama faaliyetlerinde verimsizliğe neden olacaktır. Aracı hizmet sağlayıcı kendisine ait bu bilgileri vermekle yükümlü olmaması

Pazarı durağanlaştıran bu önemli düzenlemenin telefon ile iletişim kurulan kanallar itibariyle sektör dinamiklerine uygun hale getirilmesi, ihtiyaç duyulan teşviklerin sağlanması halinde, binlerce gence istihdam olanağı yaratma potansiyeli olan ve ülkemizin istihdam lokomotifi olan çağrı merkezi sektörü yeniden çift haneli büyüme rakamlarının yakalanabileceği görüşündeyiz.